Harun Nihat Öztürk `ün haberi
Acımasız aşk şarkılarının efendi çocuğudur Gökhan Kırdar . Susar, konuşmaz kolay kolay... Kimseyle kavga gürültüsü yoktur. Beyefendidir o hep. Bünyesinde kıyametler kopar ama o sadece notalarında infilak eder. Onun şarkılarında herkesin bir ayrılığı, herkesin bir damla gözyaşı gizlidir... Yaptığı hemen hemen her şarkıyı bıçak sırtında dinler aşıklar... İşte böyle bir adamla beraber, sizlerle bu sefer ki birlikteliğimiz. Yazmaya hacet yok, konuşmaya lüzum yok. İsterseniz lafı fazla uzatmadan Gökhan Kırdar `la yaptığımız bu hoş sohbeti sizlerle paylaşalım. Unutmadan; bize böyle bir röportaj yapma imkanı sağlayan ve yardımlarını asla unutmayacağımız sayın Aylin Kırdar Hanımefendi`ye de teşekkürlerimizi minnet biliriz... Hürmetlerimle efendim...
HARUN NİHAT : Efendim biraz eskiye gitmek istiyorum ben... Müziğe ilk başladığınız zamanlara... Ne tarz müzikler dinlerdiniz o zamanlar? Dinlediğiniz ve sevdiğiniz müzik anlayışı ile bugün yaptığınız müzik ne farklılıklar arz ediyor?
GÖKHAN KIRDAR : O zamanlara ait ses kayıtlarımı almış babacığım . İlhan İrem , Barış Manço , Erol Evgin şarkıları söylermişim henüz beş yaşındayım sene 1975. Yaşım ilerleyip 15 yaslarıma geldiğim de ablamın Pink Floyd The Doors The Police kasetlerini dinliyorum, ama bir yandan lise çağlarımızın müziği olan her yerde dinlenmekte olan taverna müziğinin beynimdeki hafıza merkezine yerleşen nağmeleri, sene 1985.
Bugün yaptığım müzikte geride kalan yıllar boyunca dinlediğim her müziğin duyduğum her sesin önemli bir payı olduğuna inanıyorum. Sonuçta hepsi beynimde ve hafızamda bir yerdeler. Ama benim peşinde koştuğum hep kendi müziğim olmuştur ve böyle olmalıdır.
HARUN NİHAT : Serseri Mayın `dan sonra müzik tarzınızda değişikliğe gittiniz Gökhan Bey .` Etnotronix`, `Trip `, gibi albümlerle biraz daha farklı alanlara kaydınız. Bence son derece de başarılı da oldunuz. Bu kararı almanızda ne etkili oldu?
GÖKHAN KIRDAR : Yerinde saymak ve kendi kendimi tüketmemek adına yaşarım ben. Baharda çiçek açmak sonbaharda yapraklarımı dökmek, yenilenmek isterim. Zaman ilerleyen bireydir. Sizin de ilerlemenizi sağlayacak olan şey zamanın akışını yakalayabilmek olmalıdır. Zamanın hatta zamanından öncenin anlam bulduğu tek şey sanattır.
HARUN NİHAT : Belli bir dönem sevenlerinizden ve medyadan çok uzak durdunuz Gökhan Bey . Bunun sebebi nedir? Bu dönemde müziği bırakmak gibi bir düşünce geçti mi hiç aklınızdan?
GÖKHAN KIRDAR : Sağlık sorunlarım oldu kendimle ve ailemle olmamı gerektiren. İyileştikten sonra zaten yurtdışı başarılarım gerçekleşmeye başladı ama bunlardan pek fazla kimsenin haberi olmadı sanıyorum . Bu yurtdışı başarılarından sonra yurtiçi film şirketlerinden teklifler almaya başladım. Hep böyle olur ya.
HARUN NİHAT : Ülkemizde batıyı örnek alınarak yapılmaya gayret edilen çalışmalar ne kadar başarılı sizce?
GÖKHAN KIRDAR : Doğu sanatına ait bir birikimin üzerine gerçekleşiyorsa eğer çok iyi örnekler çıkabiliyor. Kendi bilginizi başka bilgilerle birleştirdiğinizde ise üçüncü ve yeni bir bilgiye erişiyorsunuz. Sadece tek taraflı düşünmenin insanlara ve sanata bir şey kazandırmayacağını düşünüyorum.
HARUN NİHAT : İç dünyanız nasıldır Gökhan Bey ? Mistik konulara hevesiniz var mıdır?
GÖKHAN KIRDAR : Bilinmeyenin pesine korkuyorsanız düşemezsiniz. Sevgi ve inanç sahibi olmak sizi gerçekle yüz yüze getirir. Yaşadığımız tüm bu hayat gerçekliğin başka algılandığı bir evrende geçici olabiliyorsa eğer iç dünyamızı keşfetmek gerçeği keşfedebilmemizi sağlayacaktır.
HARUN NİHAT : Beste yaparken yaptığınız işe nasıl yoğunlaşıyor, nasıl konsantre oluyorsunuz?
GÖKHAN KIRDAR : Müzik dışında birçok olgu var hayatımda. Ailem ve müzik bu olgulardan kaçış noktalarımı oluşturmaktalar. Bundan dolayı aileme ve bestelerime rahatlıkla konsantre olabiliyorum. Müzik yaparken kendimi ibadet ediyor gibi hissederim. Bestelerim benim iç dünyama dönüşümdür.
HARUN NİHAT : Peki, yaptığınız işte kendinizi nasıl sorguluyorsunuz? Yani iyi ya da kötü iş çıkardığınıza nasıl kendinizi ikna ediyorsunuz? Yaptığınız çalışmalarda içinize sinmesi gereken kıstaslar nelerdir?
GÖKHAN KIRDAR : Yaptığınız çalışma sırasında bir tüy ürpertisi bir heyecan yaşayabiliyorsanız yakaladınız demektir. Gözyaşı ise kesin sonuçtur. Neticede hepimiz ayni ruha sahip insanlarız. Kendi çalışmalarınıza karşı ne kadar objektif olabildiğiniz de çok önemli bir ayrıntıdır. Matematik ve detaycılık ise sizi mükemmele ulaştıracaktır.
HARUN NİHAT : Kendi sanatınızı dünyaya nasıl ifade ediyorsunuz? Yani farklı bir şeyler yaptığınızı nasıl anlatıyorsunuz onlara?
GÖKHAN KIRDAR : `Ethnotronix ` albümüm 2000 yılında 14 ülkede yayınlanan bir çalışma olarak kendi söylemimi başlatabilmiştir. Burada farklı olan nokta böyle bir müzik turunun ki zıtlıkların uyum içerisinde yaşayabilmesi esasına dayalıdır, tüm dünyada kabul görecek bir müzik anlayışı olmasını sağlayacaktır. Barış her zaman sanatın doğurduğu bir sonuç olmuştur. Savaşlar ise iletişimsizlikten çıkmaktadır.
HARUN NİHAT : İyi izlenme oranları olan bazı dizilerin bu başarıyı yakalamasındaki en önemli faktörlerden biri de kuşku yok ki sizin besteleriniz. O kadar ki Kurtlar Vadisi `ndeki başarınızdan dolayı, -özellikle de Kurtlar Vadisi Irak `tan sonra- halk sizinden Hollywood patentli bir proje bekler oldu. Var mı böyle bir çalışmalarınız?
GÖKHAN KIRDAR : 2002 yılında orijinal müziklerini bestelediğim `Crude -Fırsat` filmi Amerika da ve birçok festivalde ödül almıştı biliyorsunuz. Bu yıl içinde ise Amerikan Discovery Travel kanalında yayınlanan ilk Türkiye belgeselinde çalışmalarım yer aldı. Şimdi artık sırada ne tur bir çalışma olur bilemiyorum ama bu tur teklifler olmaya başladı. Herkes gibi ben de benim için belirlenen zamanlamayı yaşıyorum.
HARUN NİHAT : Tanyelleri`nden, bu albümün içeriğinden biraz bahseder misiniz? Bu albümünüz diğer albümlerinize göre farklı dokuları var çünkü. Biraz da sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?
GÖKHAN KIRDAR : Tanyelleri Korkut Ata `nın bizzat Deli Dumrul hikayesinde yazdığı bir manidir. Bestelediğim zaman herkes tarafından dinlenebilecek bir sentez yakalamam gerektiğinin farkındaydım. Dede Korkut Türk müziğinin atasıdır ve hepimizden daha şöhretlidir. Hakkını vermiş dedirtecek derecede önemsediğimiz bir projedir. Yakında ilk albüm Deli Dumrul bitmiş olacak.Dede Korkut albüm serisi 12 hikayeden oluşuyor.
HARUN NİHAT : Gelecekteki projelerinizden nelerdir?
GÖKHAN KIRDAR : www .gokhankirdar.info Internet sitesinden online canlı performans projesi var hazırlıklarına başladığımız. Türkiye ` de ilk defa gerçekleştirilecek bir proje. Teknik altyapısı dünyada bile yeni gelişmekte olan bir konuma sahip. Bu altyapının hazırlanması ile uğraşıyoruz. `Dolunay Projesi` her dolunay gecesi `Yeniay Projesi` ise her yeni ay gecesi gerçekleştirilecek. İlk gösterim ücretsiz olacak ve belirttiğim adrese girip rezervasyon yaptırabiliyorsunuz. Fakat izleyen sayısı teknik nedenlerle sınırlı olacağı için kura yoluyla saptama gerçekleşecek. 2007 Aralık ayı dolunay gecesine kadar teknik ve prodüksiyon hazırlıklarını tamamlamak istiyoruz. Her şeyin ötesinde böyle bir konser anlayışının fikir olarak da öncüsü olmak benim için büyük mutluluk ve yeni bir dönemin habercisi . Yakında bir anket başlatarak, ilk konserde çalınması istenilen şarkılarımla ilgili bir playlist oluşturacağız.
Konu: Gökhan Kırdar: Dede Korkut müziğin atasıdır 
Paz Haz. 01, 2008 1:37 am
